Metin2 Private Serverler, Metin2 Private Serverlar
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol

 

 Atatürk ün sporcuya Verdiği Önem

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Administrator
Administrator
Admin


Cinsiyet : Erkek
Nerden : http://twitter.com/ErenAlg
Yaş : 38
Mesaj Sayısı : 13679
Başarı : 1482582
Rep Gücü : 7771

Atatürk ün sporcuya Verdiği Önem Empty
MesajKonu: Atatürk ün sporcuya Verdiği Önem   Atatürk ün sporcuya Verdiği Önem I_icon_minitime14/1/2010, 20:15

Atatürk ün sporcuya Verdiği Önem

Türkiye Cumhuriyeti'nin
kurucusu, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş bir toplum yaratmanın
bütün unsurlarını tespit etmiş ve gerekli çözüm yollarını da
beraberinde Türk Milleti'nin ve insanlığın hizmetine sunmuştur.
Atatürk'ün
her konuda olduğu gibi, spor konusundaki görüşleri de çağdaş, günümüz
şartlarıyla bağdaşan, kalıcı ve geçerli görüşlerdir. Atatürk,
emanetinin yücelmesi ve gelişmiş batılı ülkeler düzeyine ulaşabilmesi
için genç kuşağın bedenen, ruhen, zihnen, fikren, ahlâken ve ilmen iyi
yetiştirilmesi gerektiğine inanmıştır. Bu nedenle Atatürk, gençliğin
"beden eğitimi ve spor" faaliyetlerine spor ve sporcuya büyük önem
vermiştir. Bu önem Atatürk'ün sporcu kişiliğinden de kaynaklanmaktadır.
Sporu
her yönü ile teşvik eden Ulu Önder Atatürk, spor sayesinde zindelik ve
güç kazanılacağını söylüyordu. Sağlık açısından vazgeçilmez bir unsur
olan sporu kendisi de yapmaktaydı. En çok sevdiği spor ise güreşti.
Güreşi her yönü ile teşvik ettiği gibi sık sık güreş müsabakalarını da
izlemekteydi. Başarılı olan Milli güreşçileri tebrik edip
ödüllendirdiği gibi, onların galibiyeti ile heyecanlanır, büyük sevinç
duyardı. Özel bir sevgi duyduğu ağır sıklet dünya şampiyonumuz Çoban
Mehmet'le bir müsabaka sonrası Florya'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde
şakalaşmış ve ona şöyle demişti:
- Sen herkesi kolayca yeniyorsun Mehmet, seninle güreş tutsak, beni de yenebilir misin?
- Çoban Mehmet'in cevabı ise; "Sizi bütün dünya yenemedi Paşam, ben nasıl yenebilirim?..." şeklindeydi.
Büyük Atatürk, Çoban Mehmet'in bu cevabı karşısında duygulanmış ve kendisini alnından öpmüştü.
Atatürk'ün
bilfiil yaptığı üç spor vardı. Askerlik hayatında başladığı ve ömrünün
son yıllarına kadar fırsat buldukça sürdürdüğü binicilik, İstanbul'da
geçirdiği yaz tatillerinde devamlı olarak uğraştığı yüzme ve zaman
zaman da kürek sporları... Yaz aylarında, Florya Köşkü'nde istirahatta
bulunduğu günlerde sandala binerek kürek çekmeden çok hoşlandığı
bilinen bir gerçektir. "Denize inmek medeniyetin şiarıdır" diyen
Atatürk, İstanbul Fenerbahçe kıyılarının gençliğin deniz sporlarıyla
uğraşacağı bir merkez haline getirilmesi yolunda ilgililere direktifler
vermişti. Onun için sporu her yönü ile destekleyen, bazı spor dallarını
ise bilfiil yapan Atatürk'ün spora verdiği değeri Türk Gençliğinin
yetişmesi açısından rehber olarak görmek lazımdır.
Atatürk, her
alanda olduğu gibi sporda da bilim yolundan ayrılmamayı tavsiye
ederken, sporun üzerinde ısrarla durmuş ve ona yeni bir benlik
kazandırmıştır. "Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları
seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar, beden terbiyesinde de
kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kuvvetli bir nesil
yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir" sözleriyle de bunu
kanıtlamıştır.
Atatürk dönemi spor politikası incelendiğinde, onun
konuya bugünkü manâda baktığı, ancak o günün imkan ve şartları ile ülke
yönetimi doğrultusunda olaya devletçi bir yaklaşım gösterdiği
anlaşılmaktadır.

Ulu önderin Türk sporundaki ilk imzasını
izcilikte görmekteyiz. 1915 yılında, "Osmanlı Genç Dernekleri Genel
Müfettişliği" ne atanmasından kısa süre sonra bir rapor hazırlayarak
zamanın hükümetine sunar. Bu raporunda Miralay rütbesindeki Mustafa
Kemal'in Genç Dernekleri Yönetmeni olarak, üzerinde durduğu ana
noktalar şunlardı:
***Yeni neslin fikri ve bedeni eğitimi için genç dernekleri ve izcilik ele alınmalıdır.
***Gençler 12 yaşından itibaren esaslar dahilinde yetiştirilmelidir.
***Beden eğitimi okullarda programlı olmalıdır.
***Spor kulüplerinde sağlığın korunması, spor fizyolojisi ele alınmalıdır.
***Spor kulüp başkanları siyasetin dışında kalmalıdır.
***Beden eğitimi ders Saatleri arttırılmalıdır.

Atatürk'ün
Türk sporuna gerçek desteği ve katkısı sporun ülkede yaygınlaştırılması
ve örgütlenmesi yolunda olmuştur. Türkiye'nin ilk spor teşkilatı olan
"Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı" 1922'de İstanbul'da kurulmuştu.
Cumhuriyet ilkelerine bağlı olarak kurulan bu ilk spor cemiyetinin ve
federasyonlarının yöneticileri Atatürk'ün yarattığı ortamla seçimle
belirlenmiş ve demokratik bir şekilde spor örgütlenmelerinin temelleri
atılmıştı. Atatürk o günlerde, "Türk sosyal yapısında spor
hareketlerini düzenlemekte görevli olanlar, Türk çocuklarının spor
hayatını yükseltmeyi düşünürken sadece gösteriş için herhangi bir
yarışmada kazanmak amacıyla bir spor politikası oluşturamazlar. Esas
olan, bütün, her yaştaki Türkler için beden terbiyesini sağlamaktır"
diyerek, sporda hedefin halkın sağlığı ve toplum sporu olduğunu işaret
ederek, günümüzde hâla erişilmek istenen ideal olan "Herkes İçin Spor"
hedefini tespit etmiş ve görevlileri bu konuda uyarmıştır.

16
Ocak 1923 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısında, "Türkiye İdman
Cemiyetleri İttifakı (TİCİ)" kamu yararına dernek olarak kabul edilmiş
ve böylece ilk kez devlet spora ve sporcuya destek ve yardım elini
uzatmıştır. Nitekim, Yeni Türk Devleti'nin bütün kaynak ve
imkansızlıklarına rağmen, 1924 Paris Olimpiyatları'na katılma kararı da
takdire şayan bir uygulama idi ve kararın altında Atatürk'ün imzası
vardı.
1924 yılında yayınlanan köy yasası ile köylerde güreş, cirit
ve atıcılık gibi köy oyunlarını özendirici hükümlere yer verilmiştir.
1930 yılında çıkarılan Belediye Yasası, belediyelere "çocuk bahçeleri,
spor alanları, yerel ihtiyaçlara uygun stadyumlar yapmak ve işletmek"
gibi yükümlülükler getirmiştir. Bu Gün hala uygulanmasına ihtiyaç
duyulan bu yasanın, Atatürk'ün ölümünden sonra uygulanmamasının
sonuçlarını bizler yaşadık; dileğimiz çocuklarımızın yaşamaması. Yine
1932 yılında Atatürk'ün talimatıyla kurulan halkevlerinin yapması
gereken çalışmalar arasına spor da eklenmiştir.
Türk sporu, Atatürk
döneminde devletin kontrolü Altına girmiştir. 1936'da Türkiye İdman
Cemiyetleri İttifakı'nın yerine yarı resmi bir kuruluş olan "Türk Spor
Kurumu" kurulmuş ve zamanın tek partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'ne
bağlanmıştır.
Milli mücadeleye başlamak, Misak-ı Milli'yi ilan etmek
ve Kuvayı Milliye'yi kurmak amacıyla, Samsun'da Anadolu topraklarına
Ayak bastığı 19 Mayıs 1919 gününü de TBMM'nin 20 Haziran 1938 tarihinde
3466 sayılı kararı ile "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kabul
edilmesini sağlayarak, Türk gençliğine verdiği önemi ortaya koymuştur.
23 Nisan Çocuk Bayramı gibi dünyada eşine rastlanmayacak kararlardan
birini daha alan ve yasalaştıran Atatürk, Türk gençliğini spora
yönlendirerek, enerjilerini vatansever bir duygu içinde, Türkiye'nin
kalkınmasına yönlendirmeyi amaçlamıştır.
Atatürk'ün direktifleriyle
hazırlanan ve ülkemiz sporunu 48 yıl yönlendiren 3530 sayılı "Beden
Terbiyesi Kanunu" 29 Haziran 1938 Günü kabul edilmiştir. Atatürk'ün
hastalığı yüzünden, TBMM'nin 1 Kasım 1938'deki açılışında Başbakan
Celal Bayar tarafından okunan nutkunda spor için söylediği son sözleri
şöyledir: " Her çeşit spor faaliyetlerini, Türk gençliğinin milli
terbiyesinin ana unsurlarından saymak lazımdır. Bu işte hükümetin
şimdiye kadar olduğundan çok daha ciddi ve dikkatli davranması, Türk
gençliğinin spor bakımından da milli heyecan içinde itina ile
yetiştirilmesi önemli tutulmalıdır. Türk gençliğinin kültürde olduğu
gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması için Yüksek Kurultayın
kabul ettiği "Beden Terbiyesi Kanunu'nun tatbikine geçildiğini görmekle
memnunum".
Görüldüğü gibi, Atatürk'ün spor anlayışı, geçliğe
yaklaşımı ve düşünceleri günümüzde güncelliğini hala korumaktadır.Ancak
bu kadar açık yol gösterici liderimize rağmen sporda istenilen noktaya
henüz ulaşılabildiğimiz söylenemez. Buna rağmen sporun
yaygınlaşmasında, eğitiminde, uluslar arası spor organizasyonlarında
gerek milli takımlar düzeyinde gerekse kulüp takımları düzeyinde son
yıllarda alınan başarılı sonuçlar ve spor tesislerindeki önemli
artışlar sevindirici gelişmeler olarak kaydedilebilir. Bu gelişmeler,
yeni nesillerin Atalarından alacakları ilhamla Türkiye'nin geleceğe
daha emin adımlarla ilerleyeceğini ve her alanda olduğu gibi spor
alanında da layık olduğu yere geleceğini göstermektedir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.pvpserverler.org
 
Atatürk ün sporcuya Verdiği Önem
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Metin2 Private Serverler, Metin2 Private Serverlar :: Pvpserverler Forum Aktüel :: Atatürk Köşesi-
Buraya geçin: