Metin2 Private Serverler, Metin2 Private Serverlar
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol

 

 Atatürkün Çocuk Sevgisi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Admin
Administrator
Administrator
Admin


Cinsiyet : Erkek
Nerden : http://twitter.com/ErenAlg
Yaş : 38
Mesaj Sayısı : 13679
Başarı : 1482582
Rep Gücü : 7771

Atatürkün Çocuk Sevgisi Empty
MesajKonu: Atatürkün Çocuk Sevgisi   Atatürkün Çocuk Sevgisi I_icon_minitime14/1/2010, 20:29

Atatürk’ün Çocuk Sevgisi

Çağımıza adını altın harflerle
yazdıran Önderimiz Atatürk, ölümünden bu yana her yönüyle araştırılmış;
kendisini tanıyanlar da onu çeşitli yönleriyle anlatmaya
çalışmışlardır. Çünkü O, öğrenilmesi, tanınması gereken çok yönlü bir
liderdir.
Atatürk çocukları çok severdi; etrafında çocukları
görmek isterdi; çocuk onun gözünde saflığı ve dürüstlüğü, temizliği
temsil ederdi. Sabiha Gökçen, Ata’nın bu özelliğini, bir konuşmasında
şöyle anlatmıştır:
“Bizim yetişmemizde ise dikkat ettiği hususlar,
yalan söylemememiz, dürüst ve ciddî olmamız, dedikodu yapmamamız ve
başkalarını çekiştirmememizi, insanlarla ilişkilerimizin temelinin
saygı ve sevgiye dayanmasını isterdi.” 9
Yine aynı şekilde, Hasan Rıza Soyak Atatürk’ün bu özelliğini anılarında şöyle anlatır:
“Çocukluk
ne güzel şey..” deyip şunları ekler: “Çocuklar ne güzel, ne tatlı
yaratıklar değil mi? En çok hoşuma giden halleri nedir bilir misin?
Riyakarlık bilmemeleri, bütün istek ve duygularını içlerinden geldiği
gibi açıklamaları.” 10
Çocukluk günlerinden söz ederken Çankaya’da
yakınlarına “Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince, bunun bir
kuruşunu kitaba ayırırdım. Eğer, böyle olmasaydı, bu yaptıklarımı
yapamazdım” demişti.11
Atatürk, çocuklara olan sevgisinin en büyük
tecellisi olarak, 23 Nisan 1920’de TBMM’yi açmış, bu mutlu ve önemli
günü Cumhuriyetimizin geleceği ve teminatı olan çocuklarımıza ‘Milli
Hakimiyet ve Çocuk Bayramı’ adıyla armağan etmiştir. Dünyada ilk kez
bizim ülkemizde, bir çocuk bayramı kutlanmaya başlanmıştır. Bu bayram
daha sonra, UNESCO’nun, 1979 yılını çocuk yılı ilan etmesiyle bütün
dünya çocuklarının, Türkiye çocuklarının öncülüğünde kutladığı tek
çocuk bayramı olmuştur.
Atatürk’ün dinine bağlılığından
kaynaklanan samimi vicdanı, onu ülkedeki her konuya eğilmesini ve
duyarlı olmasını sağlamıştır. Bunun en güzel örneği de, kimsesiz, öksüz
ve yetimlere karşı duyduğu sorumluk duygusudur. Osmanlı devletinin
yıllardır bir çok cephede giriştiği savaşlar, özellikle de Balkan
Savaşları ve I. Dünya Savaşı, çok asker kaybedilmesine ve neticede de
bir çok çocuğun yetim ve kimsesiz kalmasına neden olmuştur. Savaşın
getirdiği sosyal bunalımlar, büyük şehirlere göçü başlatmış; böylece bu
sosyal yara büyümeye başlamıştır.
Bu duruma bir çare bulmak için
halkın ve devletin girişimleriyle çözüm aranmaya başlanmış; önce yetim
evleri, sonra da İstanbul’da Himaye-i Eftal Cemiyeti kurulmuştur. TBMM
hükümeti de Mustafa Kemal’in öncülüğünde 30 Haziran 1921’de bugünkü adı
Çocuk Esirgeme Kurumu olan kurumun açılmasına öncülük etmiştir.
Mustafa
Kemal’in o zorlu savaş yıllarında, insanların açlıktan sarsıldığı
günlerde dahi geleceğimiz olan çocuklarlarla yakından ilgilendiğini;
birçoğunu koruması altına aldığını, yakın çevresinden de görürüz.
Sonraki yıllarda, Kurtuluş Savaşı’nın yetim çocuklarının sağlık, eğitim
ve temel ihtiyaçlarının karşılanması için, günün şartlarına uygun bir
çalışma içine girilmiştir. “Memleketin çocuklarını korumayı üzerine
alan Çocuk Esirgeme Kurumuna vatandaş yardıma mecburdur” sözleriyle,
konunun ehemmiyetine dikkat çeken Mustafa Kemal Atatürk; yurt
gezilerinde bakıma ve korumaya muhtaç çocukların kaldıkları yurtları
gezerek onlara hediyeler dağıtmıştır. Atatürk, bu konuda hassas
olunması gerektiğini, himayesine aldığı manevi evlatlarla (Makbule,
Afet İnan, Sabiha, Ülkü, Rukiye, Nebile, Abdurrahim, Afife, Zehra ve
Mustafa) göstermiştir.
Ülkenin içerisinde bulunduğu durumu
yansıtması açısından, Atatürk’ün Hatıra Defteri’nde yer alan bir bölüm
gerçekten dikkat çekicidir.
9 Kasım 1916
“Yollarda birçok
muhacirin gördük, Bitlis’e avdet ediyorlar. Cümlesi aç, sefil, ölüme
mahkum bir halde 4-5 yaşlarında bir çocuğu ebeveyni yol üzerinde terk
etmişler, bu da bir karı kocanın peşine takılmış. Onları ağlayarak 100
metreden takip ediyor. Kendilerini niçin çocuğu almadıkları için tekdir
ettim. “Bizim evladımız değildir” demişlerdir. Sanırız ülkenin içine
düştüğü durumu en yalın şekilde bu cümleler özetlemektedir.” 12
Atatürk Bursa’ya yapmış olduğu bir ziyaret sırasında kendisini karşılamaya gelen çocuklara şöyle seslenmiştir:
“Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız.
Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.
Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz. (Atatürk Albümü-1992)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.pvpserverler.org
Modozkan
4.Seviye Üye
4.Seviye Üye
Modozkan


Cinsiyet : Erkek
Nerden : Çorum
Yaş : 31
Mesaj Sayısı : 97
Başarı : 614210
Rep Gücü : 5

Atatürkün Çocuk Sevgisi Empty
MesajKonu: Geri: Atatürkün Çocuk Sevgisi   Atatürkün Çocuk Sevgisi I_icon_minitime22/1/2010, 15:47

Paylasım için teşekkürler ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Atatürkün Çocuk Sevgisi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Metin2 Private Serverler, Metin2 Private Serverlar :: Pvpserverler Forum Aktüel :: Atatürk Köşesi-
Buraya geçin: