Metin2 Private Serverler, Metin2 Private Serverlar
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol

 

 The Lord of the Rings: Conquest

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
NoNaMe
60.Seviye Üye
60.Seviye Üye
NoNaMe


Cinsiyet : Erkek
Nerden : izmir
Yaş : 32
Mesaj Sayısı : 3307
Başarı : 65160121
Rep Gücü : 15423

The Lord of the Rings: Conquest Empty
MesajKonu: The Lord of the Rings: Conquest   The Lord of the Rings: Conquest I_icon_minitime20/1/2010, 10:03

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Bu
yazıma Yüzüklerin Efendisi'nin ve Profesör Tolkien'in edebiyat
dünyasındaki yerini anlatacak birkaç satırla başlamak istiyordum. Ancak
Lord of the Rings Conquest ile birlikte bu önemli bilgilerin yan yana
durması anlamsız olacaktı. Bir kez daha ne bekliyorduk ne bulduk
oyunlarından biriyle karşı karşıyayız. Ama hemen gözünüz korkmasın,
oynayanlar Gollum olmuyor belki ama sinirden Gölge Diyarlarına
geçebiliyor. Biraz geçmişi hatırlarsak Pandemic firması, Star Wars için
Battlefield'den esinleme iki oyun yapmıştı. Bu oyunlar multiplayer
(çoklu oyuncu) tabanlıydı ama aynı zamanda hem oyunu öğretme hem de
fanatikleri tatmin etmek için ilginç singleplayer (tekli oyuncu)
bölümlerine sahipti. Özellikle firmanın ilk Battlefront sonrası,
eleştirilere kulak açıp ve dersine iyi çalışıp geliştirdiği Battlefront
2 örneği az rastlanır şekilde, ilkinden daha iyi olan devam oyunları
arasında yer aldı. Evet, kusursuz değildi ama bir yanda evrenden ünlü
karakterler öbür yanda ise tüm şiddetiyle süren bir savaş her fanatiğin
rüyasıydı. Özellikle rüyalarında bile görmeye cüret edemeyecekleri bir
sürpriz multiplayer nedir bilmeyen oyuncuları bile kendini çekti.
İmparatorluğun gururu, Darth Vader'ın Yumruğu 501. Lejyon ile birlikte
up uzun bir singleplayer macerasına atılıyorduk. Üstelik bu tekli
oyuncu modu sadece çoklu oyuncu kısmı için eğitim olsun diye
yapılmamıştı. Tek başına bir oyun gibiydi. Şimdi niye Yüzüklerin
Efendisi yazısında Star Wars�dan bahsettiğime gelince. Firmanın BF2 ile
kaldırdığı çıta, yine bizzat aynı eller tarafından çok aşağıya
indirilmiş...

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Aslında,
bir filmin oyununu yapmak firmalar için büyük bir nimet. Nasılsa
adından dolayı satışı garantiledikleri için fazla uğraşmadan oyunları
piyasaya sürüyorlar. Bu da oyuncular arasında bir deyimin doğmasına
neden oldu. Eminim herkes bir kez bu lafı duymuştur, 'Film oyunları
kötü olur'. Çok iyi örnekler olsa da genelde pazarlama mantığı yüzünden
kötü gözüküyorlar. Conquest'in adı ilk açıklandığı zaman eminim her
Yüzüklerin Efendisi sever heyecanlanmıştır. Çünkü tamamı savaşlar
üzerine kurulu bir eseri ünlü Battlefield motoruyla oynamak müthiş bir
tecrübe olacaktı. Ancak yanlış stratejiler yüzünden, sadece acı bir
tecrübe oldu. Peki oyunu bu kadar can sıkıcı yapan şey nedir? Tabii ki
eksiklikleri ve bu evreni oyuna uyarlarken çıkacak sorunları yeterince
pratik çözümler bulamamaları. Sanırım şoka girmemeniz için yeterince ön
hazırlık yaptım. Oyun gayet etkileyici bir reklam logosuyla başlıyor.
Pandemic kendisi için kısa ama gayet dinamik ve eğlenceli bir video
hazırlamış. Hata bu videoyla uğraşmaktan oyuna vakit ayıramamışlar mı
diye düşündüm. Bu reklamlar bittikten sonra müthiş bir giriş ekranı
bizi bekliyor. Hafif sisli bir ortam içerisinde taşa saplanmış Anduril
ve onun üzerine zincirle aşağıya sarkan Tek Yüzük. Her iki tarafında en
büyük simgeleri olan bu eşyalar beklentileri daha da artırıyor.Orta Dünya�nın kaderi bize mi bağlı?

Oyun
iki ana moda sahip, birincisi bir hikayeyi oynadığımız Conquest modu.
Bu mod hem tek kişilik hem de co-op olarak çoklu oyuncuyla
oynanabiliyor. Ama akıl sağlığı için çoklu oyuncuyla oynamayı tavsiye
ederim. Diğer mod ise haritaları seçip istediğimiz bölümü oynadığımız
Instant Action kısmı. İncelemeye ilk önce Conquest modunda
başlıyacağım. Çünkü bir çok oyuncuyu ilgilendiren single player oyun bu
kısım oluyor. Conquest iki parçaya bölünmüş. Hem War of Ring başlığı
altında iyilerle oynuyoruz hem de Rise of the Sauron olarak kötülerle.
Oyun ilk başta sadece War of the Ring'i oynatıyor. Eğer senaryoyu ilk
başından görmek istiyorsanız, Training (eğitim) bölümünden başlayın.
Böylece hem karakterlerin nasıl kontrol edileceğini görüyoruz hem de
Sauron'un yenildiği ve yüzüğü kaybettiği Son İttifak savaşını
görüyoruz. War of the Ring ise Miğfer Dibi savaşıyla başlıyor. Her ırk
için seçilebilir dört tane karakter var. Bunlar, savaşçı, okçu, büyücü
ve öncü birlikler. Hepsinin de kendine göre artıları ve eksileri var.
Savaşçı tam bir ölüm makinesi, önüne geleni biçerek ilerlemek ve aynı
anda çoklu düşmanları öldürmek için bol bol kombosu var. Alevli kılıç
özelliği sayesinde düşmana daha çok hasar verebiliyor. Ayrıca yanında
taşıdığı ufak baltasını fırlatıp, rakiplerini sersemletiyor ya da
öldürüyor. Yol açmak için ideal bir sınıf. Okçu ise uzaktan müthiş
derece de etkili olduğu için iyi bir tercih. Zehirli ve alevli ok
fırlatabiliyor. Aynı zamanda bir Legolas�dan özenip özel hareket olarak
birkaç oku tek seferde atabiliyor. Uzaktan etkili olduğu kadar yakında
ise tam anlamıyla savunmasız değil. Düşmanlara tekme atıp bir
süreliğine etkisiz hale getiriyor. Ancak yine yakına geldiğinizde
birkaç darbede işleri bitiyor. Öncüler ise görünmez olma özelliğine
sahip. Düşmanın içine sızma, ya da bir şeyi çalıp gerekli noktaya
götürmek için ideal. İki bıçakla dövüşüyor, görünmez olduğu zamanda,
düşmanı sırtından bıçaklayıp tek vuruşla öldürebiliyor. Ayrıca hızlı ve
çevik bir dövüş özelliğine sahip. Rakibe bomba atabiliyorlar. Büyücüyü
ise özellikle en sona sakladım, oyunun en büyük artılarından birisi.
Her ne kadar Orta Dünya konseptine ters olsalar da. Oynaması en zevkli
ve farklı sınıf olmuş. Büyücüler kendilerini ve takım arkadaşlarını
iyileştirebiliyorlar. Düşmana uzaktan yıldırım atıyorlar, alev topu
fırlatıyor. Ya da asasını yere vurup etraflarında bir şok dalgası
oluşturabiliyorlar. Ayrıca, enerji kalkanları sayesinde uzaktan gelen
her türlü saldırıya karşı korumaları var. Ancak bu kalkanın içine girip
yakın dövüşle öldürebiliyorlar. Yine de yakın dövüşte aciz değiller,
asalarıyla eşek sudan gelinceye kadar düşmana sopa atabiliyorlar...

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Conquest
modunda her bölümden önce, niye orada savaştığımızı anlatan ve
filmlerdeki görüntülerden oluşan birer video izliyoruz. Bu videolar
Hugo Weaving ya da Elf adıyla Elrond tarafından seslendiriliyor. Ancak
adamcağızın kafasına silah filan mı dayamışlar bilmiyorum çünkü çok
isteksizce mümkün olduğunca tonlamalardan kaçınan bir seslendirme
yapmış. Bu giriş videolarındaki montaj kurgusu müthiş olmuş. Keşke bu
yeteneklerini bölümlerin içindeki kurgularda da gösterselerdi. Miğfer
Dibin'de savaşıyoruz ancak pek bir zevk alamıyoruz. Çünkü filmde
gördüğümüz o kıran kırana savaştan eser yok. Tek kişilik, oyuncu
modunda bizden tek istenen, burayı ele geçir, şu kadar adam öldür, su
şeyi çal buraya getir, o adamı katlet gibi memur işi şeyler. Bir de
nereden geldiği belirli olmayan duygusuz bir ses sürekli bize emir
veriyor. Battlefront'da telsiz sayesinde duyduğumuz bu sesleri
yapımcılar burada da kullanmak istemiş. Ancak Orta Dünyadaki askerlerin
miğferlerinin içinde telsiz olduğunu hiç sanmıyorum. Etraftaki yapay
dövüş ortamında istenilen görevleri yapmak için sırasıyla oyunun
sunduğu sınıfları kullanıyoruz. Yapımcılar sürpriz yapmış, hangi
sınıfın ne için kullanılması gerektiğini söylememiş. Bu gizemleri
çözdükten sonra bölümleri hemen bitirilebiliyor. Eğer çözemezsek, üst
üste ölüp hemen başarısız oluyoruz. Ölmek derken, Battlefront�da olduğu
gibi adam sayımızın düşmesi gibi bir durum yok. Onun yerine eski usul
hak sistemine geçilmiş. Yani yönettiğimiz karakter 4-5 kez ölürse bölüm
başarısız sayılıyor. Bazı bölümler kendi içlerinde 3-4 ufak bölümden
oluştuğu için bu yeni yöntem sinir bozucu. Çünkü tek save noktası,
bölümün başı bir de sonu. Bölüm sonu işimize yaramayacağı için tek
kullanacağımız yer bölümün başı oluyor. Kısacası 15 dakika uğraştıktan
sonra, tam bölüm bitmek üzereyken tüm haklarımızı bitirirsek, oyun ceza
olarak ömrümüzden 15 dakika daha çalıyor. Üstelik ölmek sadece bizim
kötü oyunculuğumuzdan da kaynaklanmıyor. Garip hatalar ve oyunun
özellikleri nedeniyle, saçma sapan şekilde ölebiliyoruz. Özellikle sırf
kılıç dövüşü üzerine kurulu bir oyun olmasına rağmen, Conquest dövüş
alırken rakibe isabet ettirme konusunda çok başarısız. Rakiple
dövüşürken bazen onu ıskalayıp boş yere artistlik kombolar
yapabiliyoruz. Tabii yapımcılar, sistemlerini aynı anda 10 kişiyle
dövüşmek için geliştirdikleri için bire bir düellolara önem
vermemişler. Ayrıca köprü ve benzeri yerlerde dövüşürken,
karakterimizin bireysel hareketleri yüzünden aşağıya düşebiliyoruz.
Üstelik çalma görevlerinden birini yapıyorsak, eşya da bizimle birlikte
düşüyor ve alınamaz oluyor... Her bölümde bir yerden sonra oyun
bize kahraman seçmek ister misiniz diye soruyor. İyilerin
oynayabileceğimiz kahramanları, Aragorn, Gandalf, Frodo, Gimli,
Legolas, Faramir, Eowyn ve İsuldur. Anlaşılan telif hakları ya da
kahraman sisteminin sınırlı olmasından dolayı bu kahramanlar
kullanılmış. Zaten sadece Vigo Mortinson'ın Aragorn olarak sesini
duyuyoruz. Hero sistemini yine Battlefront'a göre düşündükleri için
çuvallamışlar. Star Wars'daki kahramanlar yani Jedi ve Sith'ler ölümsüz
değiller. Ancak Yüzüklerin Efendisi'nde ölümsüz ve yenilmez karakterler
var. Oyunun kendine has bir hatası ya da özelliği yüzünden, bir kere
yere düştük mü savunmasız hale geliyoruz ve karşı taraf saldırısını
kesmezse direk ölüyoruz. Kahramanlar dikkatli kullanılmazsa,
gelmeleriyle gitmeleri bir oluyor. Birkaç çapulcuya yem oluyorlar.
Ancak özellikle Gandalf ve Aragorn'u kullanmak gerçekten büyük bir
zevk. Aragorn neredeyse oyunun en güçlü kahramanı olmuş. Tekrar
senaryoya dönersek, Miğfer Dibi bittikten sonra bir sonraki bölüme
geçiyoruz. Ancak o da ne? Oyunun yapımcılarına Tolkien'in senaryosu az
gelmiş ya da yetmemiş ki onlar kafalarına göre yen bir kurgu
eklemişler. Bir anda yolumuz tekrar Moria madenlerine düşüyor. Gimli
komutasındaki iyi adamlar, madenleri temizlemeye gelmişler. Etrafta
temizlik yaptıktan sonra bir bakıyoruz, Balrog ölümden dönmüş. Böylece
oyun sayesinde yeni bir bilgi daha öğreniyoruz. Bu manzara karşısında,
Gandalf "Ben seni öldürmedim mi? Gerekirse tekrar öldürürüm.." diye
Balrog'a saldırıyor. Sadece multiplayerdaki haritayı tanıtmak için
yapılan bu bölümü atladıktan sonra Isangard'a saldırıyoruz. Bu bölümde
Ent'leri kontrol edebilmek büyük bir zevk ve kesinlikle oyunun artısı.
Özellikle bölümün sonunda, Gandalf olup Saruman ile düello yapmanın
zevki bambaşka. Anlatılması gereken bir başka bölüm ise Pelennor
çayırları. Burada istersek at kullanabiliyoruz. Burada savaş ortamı
biraz daha gerçekçi. Legolas olup Fülleri öldürmemiz gereken bir kısım
var. Bunun içinde Füllerin ayaklarından tırmanmamız lazım. Ancak bu
hayvanların ayaklarına deydiğimiz an ölüyoruz. Üstelimiz bizi
ezmedikleri halde ölüyoruz. Eğer çıkmayı başarırsak, ekranda çıkan
tuşlara sırayla basmak yeterli oluyor. Bölümün sonunda ise Eowyn ile
Witch King'in düellosu var. Bu zafer sonucu karakterlerimiz gaza gelip,
Minas Morgul'e saldırıyorlar. Araragorn'u kullanmasak tamamıyla uydurma
bu savaşın savunulacak noktası yok. Öyle böyle derken, gayet özensiz
olan iyilerin görevleri de bitiyor...
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Kötüye bir şey olmaz

Bu
şok etkisinden sonra, Rise of the Sauron bölümü açılıyor. Bu tamamıyla
oyunun yapımcıları tarafından yazılmış özgün bir senaryo. Ancak şunu
söyleyebilirim ki, tüm oyun aslında kötüler için yapılmış gibi duruyor.
Frodo'nun Hüküm Dağında yüzüğü takmasıyla birlikte senaryo başlıyor.
Bunun üzerine Sauron tüm Nazgul'lara emir veriyor ve sadık
hizmetkarları Frodo'yu öldürüp yüzüğü öldürmek için yolla çıkıyorlar.
İlk bölüm Hüküm Dağında geçiyor, sadece Nazgulları kontrol ediyoruz.
Ancak nedense Orc'lar isyan etmiş. Bizde Frodo'ya ulaşmak ve Witch
King'i tekrar dirilmek için önümüze geleni öldürerek ilerliyoruz. Bu
bölüm sayesinde Yüzüklerin Efendisi literatürüne yeni şeyler ekleniyor.
Bunlardan birisi, dandik Orc'ların Nazgullerinden daha güçlü olduğu.
Diğeri ise kılıçla savunma pozisyonuna geçince Nazgul çığlığının
etkisiz olduğu. Bu bölümü delirmeden bitirdikten sonra, çok yaratıcı
bir senaryoyu oynuyoruz. Sauron yüzüğü ele geçiriyor ve Orta Dünyayı
fethetmeye başlıyor. Ara videoların kurguları o kadar iyi ki, aslında
hiç olmayan sahneler sanki filmde varmış gibi duruyor. Ayrıca Hugo
Weaving nedense bu bölümlerde daha heyecanlı ve istekli bir seslendirme
yapmış. Sauron�un gizli ajanı mıdır nedir? Rise of the Sauron
bölümlerinin en büyük özelliği, hikaye yaratıcı bir bakış açısından
bakmamız ayrıca kötülerin gücünü tecrübe etmemiz. Daha önce bir tek
Battle For Middle Earth�de kötüleri kumanda edebildik. Ancak aksiyon ve
dövüş temalı Yüzüklerin Efendisi oyunlarında hep iyileri kullandık.
Orta Dünya da kötü olmak gerçekten çok zevkli oluyor. En önemlisi ise,
Balrog, Troll ve Fül kontrol edebilmemiz. Özellikle Multiplayer
oynarken, arkadaşlarınızı Fül ile ezmek ya da Balrog ile bronzlaştırmak
çok zevkli oluyor. Neredeyse yenilmez olan Balrog ile katliam yapmanın
zevki bambaşka. Rise of the Sauron�da tüm iyi kahramanları tek tek
doğruyoruz. Sauron�un Ağzı, Saruman, Grima, Nazgul, Witch King, Balrog
ve Bizzat Sauron�un kendisi bu ırk altında yönetebileceğimiz
kahramanlar. Ancak Sauron hayal kırıklığı olmuş. Tek Yüzüğü ele
geçirmiş Sauron�un yenilmez olması gerekirken, çok kolay şekilde
öldürülebiliyor. Zaten bölümün en sonunda çıkan Sauron'u bari yenilmez
yapsalardı böylece gücünün tadını alsaydık...Rivendell düştükten
sonra, oyunun beklide en müthiş bölümüyle kötülerin senaryosu bitiyor.
Kara Lord öfkesini Shire'ın üzerine püskürtüyor. Bu bölümde Hobitleri
katlediyoruz. Bir yandan etrafta Nazguller uçuyor, öte yandan Ağaçsakal
yönetimindeki Ent'ler Hobitleri kolluyorlar. Bir süre sonra bu bölümde
Balrog'u kontrol edebiliyoruz. Yenilmez Balrog ile Ağaçsakal ve
Entlerini çıra haline getirdikten sonra büyük finalin zamanı geliyor.
Herhalde her Yüzüklerin Efendisinin fanatiğinin merak ettiği sorunun
cevabını alıyoruz. Ak büyücü Gandalf ile Kara Lord Sauron�un
düellosuyla birlikte Conquest'e son noktayı koyuyoruz. Artık tüm Orta
Dünya karanlığa ve Sauron'un zalim yönetimine teslim.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Instant
Action'dan bahsetmek gerekirse, Battlefront'da olduğu gibi sırasıyla
birçok bölüm seçebiliyoruz. Bu oyun modunda farklı bölümler bulunuyor.
Haritadaki belirli noktaları ele geçirip en üst puana ulaşılmaya
çalışılan Conquest modu. Kırk yıllık Capture the Flag'in yüzüklü
versiyonu Capture the Ring. Takımların bir birine girip daha fazla adam
öldürmeye çalıştığı Team Deathmatch. Ve en ilginci sadece kahramanların
amaçsızca bir birine saldırdlıığı Hero Deathmatch. Grafiklere gelecek
olursak, fena değiller. Ne çok abartılılar ne de kalitesizler. Ancak
yer yer grafik hataları karşımıza çıkıyor. Bazı oyuncuların yüzleri
bire bir modellenmişken, bazıları ise sanki sokaktan geçen benzerleri
baz alınarak yapılmış gibiler. Oyunda genelde filmde duyduğumuz
müzikler kullanılmış. Ancak taş gediğine oturmadığı için o kadarda gaza
getirmiyorlar. Sesler ise, artık EA ve New Line'ın LOTR oyunlarına önem
vermediğinin kanıtı gibi. Sauron'un sesi bile tekrar dublajlanmış.
Kısacası, Pandemic'in Battlefront oyunlarından sonra herkesi beklentisi
yüksekti. Ancak firma bu beklentileri karşılayamamış. Bunda EA'nin de
payı olduğu ortada. Oyunu ertelememek için yarım yamalak tamamlanıp
hızlıca üretime geçildiği çok belli. Ancak Pandemic bu oyundaki
hatalarından ders alırsa, daha iyi bir single player ile birlikte devam
oyununda büyük başarılar elde edeceği ortada. Oyunda Patchlerle biraz
daha stabil hale getirebilir. Son söz olarak Multiplayer olarak oynamak
isteyenler deneyebilirler. Eğer Sauron ve kötü adamların hayranıysanız
mutlaka bu oyunu deneyin. Ancak sadece single player oynamak için oyunu
almak isteyenler ve Yüzüklerin Efendisi fanları Conquest'den uzak
dursunlar. Eminim sinirlenip ömürlerini kısaltmaktan yapacak daha iyi
işleri vardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.vipfreepremium.com
LegendTiger
27.Seviye Üye
27.Seviye Üye
LegendTiger


Cinsiyet : Erkek
Nerden : çorum
Mesaj Sayısı : 666
Başarı : 5470425
Rep Gücü : 220

The Lord of the Rings: Conquest Empty
MesajKonu: Geri: The Lord of the Rings: Conquest   The Lord of the Rings: Conquest I_icon_minitime21/1/2010, 17:39

Güzel Paylaşım Sağol Arkadaşım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
The Lord of the Rings: Conquest
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» The Lord of the Rings: Conquest
» The Lord of the Rings: Conquest
» The Lord of the Rings: The Return of the King Hileleri
» ConquesT # Bayrak Kapmaca - 46.20.10.56 -

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Metin2 Private Serverler, Metin2 Private Serverlar :: Bilgisayar Oyunları Forumu :: Oyun Tanıtımları-
Buraya geçin: