Köyün birinde ölüyü diriltecek kadar güzel bir ebe varmış. Komşu köyde bir kadın doğurmak üzereymiş. O köyde ebe olmadığından bu köye gelip ebeyi götürmek istemişler. Köylüler ebeyi *ikerler diye gelenlere güvenmemişler. Kendileride bir tek köyün imamına itimat etmişler. İmam'a katmışlar ebeyi yöneltmişler. Ebe fıstık gibi, İmamı şeytan gıdıklamaya başlamış;
- ''Ne yapsam, ne desemde ebeyi *iksem'' diye düşünüyormuş. Yollarının üzerinde bir orman varmış. Ormandan geçerken İmam;
- ''Ben ormanı öyle çok severim'ki, ormanın bir dalına zarar vereni *ikerim'' demiş.
Ebede Allah'tan arıyormuş. Çıt diye bir dal kırmış. İmam ebeyi yatırmış *ikmiş. Birazdan ebe bir dal daha kırmış, imam gene *ikmiş. Birkez, birkez daha. Ebe başlamış sıradan dal kırmaya. İmam artık biçare;
- ''Hoop'' demiş,
- ''Artık bundan sonrasına orman işletme bakıyor''