*Ekipman olayını abartmaz, kendisine snorkel ve maske yeter 100 metreye dalmak için.
*İşaret kullanmaz kullanırsa racon yapar, kafayla gösterir
-Aşağı iniyoz lan!
*Takometre kullanmaz, tesbihi vardır onun.
*Dalgıç kıyafeti giymez, giyse de altına beyaz çorap ve arkasına basılmış mokasen ayakkabı giyer.
dibe vardığından ayakkabılar çıkarmayı ihmal etmez.
*Paletlerine " denizlerin dalgasiyim,dalgalarin ustasiyim " yazdirir.
*Dalmadan once saclari tarar.
*Dipte doğanın sesini dinlemez, ibrahim tatlıses dinler.
*Dekompresyon hesaplarıyla uğraşmaz o vurgun yemez sadece vurur.
( zira delikanli adam vurdurmaz..)
*Kurbağalama yüzmez, aslanlama yüzer...(oha..)
*Dibe indikten sonra
-Ne guzelmi$ buralar, manitayida getirmek lazim bi gun
der.
*Derinde vurgun yediğinde tüm deniz canlılarını göztepe ülkü ocağına çağırmaz, bülent korkmaz edasıyla gider, ahtapotların yuvasını basar.
*Kat-i surette palet giymez, suyun altına da girse sivri burun kundurasından taviz vermez...
*İlla palet giymesi icab ediyorsa onun da topuğuna basar, duruşundan taviz vermez...
*Dalgıc kıyafetinin uzerine sortunu giyer ne o dalgıc kıyafeti oyle adamın her bi tarafını belli ediyo delikanlı adama yakısmaz balet gibi orasının burasının gorunmesi
*Ne zaman ki denizde bir adamı bir köpek balığına kafa atarken görürsün, anla ki o adam delikanlının önde gidenidir.
(delikanlının el kitabı, madde 312)
*Deniz atıymış, otantikmiş, botanikmiş anlamaz, anlasa da bakmaz ilgilenmez, dipten kumunu çıkarır sessizce saihle koyar ve usulca çıkar.
*Derinlik sarhoşluğunu "dalgaları aşarım,regülatörsüz de yaşarım" şeklinde yorumlar..