Metin2 Private Serverler, Metin2 Private Serverlar
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol

 

 Takma Adam

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
FeaTH
42.Seviye Üye
42.Seviye Üye
FeaTH


Cinsiyet : Erkek
Nerden : TorBaLiCiTy
Yaş : 32
Mesaj Sayısı : 1046
Başarı : 5307474
Rep Gücü : 313

Takma Adam Empty
MesajKonu: Takma Adam   Takma Adam I_icon_minitime14/6/2010, 12:27

Başıma ne geldiyse, o, burnumdaki minicik sivilcenin yüzünden geldi... Sanki, hileli kazançla besleniyormuş gibi bir haftanın içinde büyüdü de büyüdü. Karım:
- Doktora git! dedikçe ben:
- Aman hanım, bu zamanda doktora gitmek çok tehlikelidir, diyerek, meseleyi savuşturuyordum. Ama, on beş gün sonra nefes almam zorlaşınca, karım kolumdan tuttuğu gibi beni doktorun kapısına götürdü.
- Hanım etme, bu zamanda doktora gitmek çok tehlikelidir, dedimse de dinletemedim.
- Niçin ayol , niçin? diyordu.
- Eh görürsün!
Doktor, bir iki muayene ettikten sonra:
- Hastaneye yatacaksınız kardeşim, dedi.
- Demedim mi ben sana hanım?
- Yat ayol, ne varmış hastaneye yatmada?
- Görürsün, on beş gün sonra görürsün hanım!
Adamlar, burnumun ortasına şişler soktular, bu tarafını yonttular, öbür tarafına lastik hortumlar teptiler. Sonunda bir sabah, doktor:
- Olmayacak kardeşim, değiştirelim bu burnu, demez mi?
O, anda beni ziyarete gelmiş olan karıma ters ters baktım:
- Demedim mi ben sana hanım, bu zamanda doktora gitmek tehlikelidir diye. Al bakalım şimdi!
- Ayol değiştiriversinler, ne çıkar?
- Görürüz hanım, görürüz!
Adamlar aldılar geldiler, nah, mantaş kabağı gibi bir burun...
- Nasıl bu iyi mi? diye sordular.
Burnu elime alıp, aynanın karşısına geçtim. Ulan, bu burun değil, alamet bir şey be. Bunu benim suratımın ortasına oturturlarsa, sırf burunzade olur çıkarım be!...
- Vallahi bu burun çok büyük doktor bey, dedim.
- Daha iyi ya kardeşim, o zaman daha iyi koku alırsınız. Hani ya, çiçekler, tabiatın güzel kokusu, ilkbahar...
- Öyle haliniz var, bir köpek burnu takın, olsun bitsin.
- Eh, sen bilirsin, dediler, yarım saat sonra başka bir burunla çıkageldiler.
- Bu nasıl?
Şöyle bir baktım buruna, düğme kadar bir şey...
- Eh, olsun, dedim.
- Zaten elimizde bundan başka da burun yoktu...
Devrisi gün hemen, bizim kilometresi dolmuş burnu çıkardılar, yerine, bu düğme burunu taktılar...Suratım benden başka her şeye benzedi. Doktor her gelişinde:
- Oh oh oh, vallahi bu burun sana çok yakıştı, yerine de pek güzel oturdu, diyordu.
Ama çok geçmedi aradan, kulağımın ikisi de zonklamaya başladı. Nasıl zonkluyor, yorganları parçalayacağım nerdeyse. Bir muayene, iki muayene, doktor kararını verdi:
- Kulakların ikisini de değiştireceğiz kardeşim.
- Başka çare?
- Başka çaresi yok!
- Ah hanım ah, ben sana ne diyeyim?... Olsun doktor bey olsun. Ne yapalım, alın gelin bakalım kulakları!
İki tane kulak getirdiler. Doktor, kulakları elinde tutmuş, yüzüme yanaştırıyor, yakışıp yakışmayacağına bakıyordu.
- Yarın tamam, değiştiriyoruz, dedi.
- Olsun, dedim.
Öbür gün kendime geldiğimde bir de ne göreyim, kulakların biri büyük, biri küçük değil mi?
- Ulan bana mı öyle geliyor acaba?
Yanımdaki hastaya sordum:
- Vallahi bunun biri çocuk kulağı, biri de baya iri bir adamın kulağı, dedi.
Hemen doktora koştum:
- Doktor bey, bu kulakların biri büyük, biri küçük.
- Deme?
- Dedim bile...
- Allah Allah!...
- Vallahi öyle!
- Dur bakayım şöyle!
- Buyrun bakın!
- Sahi yahu! Gerçi sana yakışmış ama... Vallahi kardeşim, bu tamamen hemşirenin kabahati, ameliyatta elime ne tutuşturdularsa, ben onu taktım...
İçimden:
- İyi ki elinize bir eşek kulağı tutuşturmamışlar, dedim. Ve sordum:
- Acaba sökmenin bir imkanı yok mu efendim?
- İlerde bir şeyler düşünürüz canım.
O, ilerde bir şeyler düşünedursun, bu kez, bizim gözler hapı yuttu. Bir sulanma, bir yanma, arkasından tavuk karası, onun arkasından gözün biri göreve son... Bu kez göz doktoru aldı beni ele:
- Değiştireyim kardeşim, dedi.
- Ne diyeyim ben sana hanım!...
- Değiştir ayol. Bilirsin, öteden beri yeşil gözleri severim. At bu donuk mavi gözleri, taktır yerine alasından yeşil gözleri...
- Taktır taktır... Taktır demesi kolay.
Doktor:
- Elimde bir çift şahane yeşil göz var, dedi.
- Eh ne yapalım, değiştirelim gitsin!...
Değiştirdik... Aynaya baktım, çok şükür Van kedilerine döndürmemişler beni. Olur da olur, birini yeşil, birini kahverengi takabilirlerdi...
Tam hastaneden çıkmağa hazırlanıyorum ki, başımda bir ağrı, bir ağrı, demeyin gitsin... Üstelik, burnum biraz yerinden oynayarak, İşçi Partili olmadığım halde sola kaydı. Sonra gözler, günden güne yeşilini kaybederek, kahverengiye döndü. Hele kulak, o büyük olanı uzadı da uzadı, neredeyse omzuma değecek...
Bir konsültasyon... Doktorlar:
- En iyisi kafayı olduğu gibi değiştirelim dediler.
- Olmaz vallahi, dedim. Ben kafamdan memnunum.
- Eh sen bilirsin!... Kulağın eşek kulağına benzerse, burnun sol yanağına yapışırsa, gözlerin de günün birinde bal mumuna dönerse biz karışmayız!
Karım bir taraftan yalvarır:
- N'olursun razı ol, diye.
Baktım çıkar yolu yok:
- Eh olsun, dedim.
Doktorlarla beraber indik hastanenin bodrumuna. Boyuna kefen sıyırıp bana kelle gösteriyorlar:
- Bu nasıl?
- Olmaz!
- Canım , bıyıklarına bozulduysan, kazıyıveririz.
- O değil doktor bey, bu kelle benim vücuduma göre çok ufak.
- Ya bu nasıl?
- Olmaz, sarışın bu. Ben esmerim yahu!
- Eee, sana da bir kafa beğendiremedik yahu! Peki, bu nasıl? Richard Burton'a benziyor değil mi?
Karım:
- Nolursun bunu taksınlar, ben Richard Burton'a bayılırım, dedi.
- İstemem!
- Ya şu?
- Bu da ganster suratlı.
- Ya bu? Emekliydi...
- Sakın ha, emekli kafası hiç istemem! Adamın dirisi rezil olmuş zaten, bir daha hayata gelip de rezil olmasın bari.
- Eee, şuna da bir şey demezsin artık. Gerçi kafası bitlisler gibi ama... İstersen sana takmadan önce bi güzel top ense yaptırırız...
Adamın suratına baktım, pek fena değil...
- Takın bunu! dedim.
Üç gün sonra kendime gelince, ilk işim aynaya bakmak oldu. Eh, bir gitarım eksikti. Hem, öyle bir tepinme, öyle bir hoplama zıplama arzusu duyuyorum ki... Doktorlar başarılarından memnun, hemen elime bir gitar tutuşturdular. Eh artık, beni durdurabilene aşkolsun!... Yıkıyorum hastaneyi:
- Ebüyyyiihhhh... Gitarooo... Alabuuum, alabuuum... Gitarooo... Yeeehhhhh... Bum bum bum... Buyuhhhh, bum bum bum!...
Tepinirken tepinirken, üç gün içerisinde iki ayağımı da sakat ettim. Bir muayene, bir teşhis:
- Ayaklar değişecek!
- Ulan etmeyin be!...
- Yoo, ayaklar değişecek!
- Yahu oldu olacak, komple değiştirseniz?
- Hiç olur mucanım? İktisaden geri kalmış bir ülkeyiz. Neresi bozulmuşsa, orayı değiştireceğiz.
- Değiştirin ulan!...
Dört gün sonra kendime geldiğimde, şöyle yorganın ucundan ayaklarımı bir çıkardım, o da nesi? Ayağımın biri kara, biri sarı...
- Ulan aman, birini temiz, birini kirli mi taktılar yoksa?
Yoo değil, tamamen kara... Şöyle bir doğruldum yatağımın içinde. I-ıh, oturmanın mümkünü yok, canım koşmak istiyor. Ki, hem nasıl koşmak. Kara ayak öne öne kaçıyor. Daha doktorun gelmesini beklemeden kara ayak fırladı yerinden... Kara, kaçar da, sarı durur mu?
- Ya Allah!...
Koridorlar, hastane bahçesi ve cadde... Nasıl koşuyorum, arabalar yetişemiyor. Doktorlar otomobille zor yetiştiler ardımdan:
- Dur yahu kardeşim!
- Duramam!
- Yahu dur!
- Duramam yahu!
Doktorun, acı acı, yanındaki arkadaşlarına yakındığını duydum:
- Vallahi kabahat bizde arkadaşlar, ne vardı sanki biri Arap, birini İsrail ayağı takacak. Tabiatıyla kara ayak kaçacak, sarı ayak kovalayacak!... diyordu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.pvpserverler.org
 
Takma Adam
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» KAPALI SITELERE HAYIR ARTIK ADAM GIBI ADAM SITE
» Harika server adam gibi adam bu sw ya
» ADAM GIBI ADAM GELSIN BU PWPYE !!!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Metin2 Private Serverler, Metin2 Private Serverlar :: Pvpserverler ToplulukLar :: Mizah & Eğlence :: Komik Yazılar - Komik Şeyler-
Buraya geçin: