Babamla koltuğa kurulmuş İyi, Kötü, Çirkin'i izlerken düşündüğüm tek şey filmin ne kadar başarılı olduğu değildi. Çoktan kafamda bana ait, tamamen benden beslenen bir kovboy yaratmıştım bile. Elimde oyuncak Altıpatlar, çevrede "dıkşın, dıkşın!" nidalarıyla dolaştığımı tahmin edebiliyorsunuzdur herhalde. Sonrasında alınan şapkalar, çizmeler, yelekler ve aile bütçesinde açılan delikler... Hepsi ne içindi? Basit bir çoçukluk hevesi için mi? Eğer günün birinde biri bana bu soruyu soracak olursa kesin bir dille "Hayır" diyeceğim. Tamam, belki kovboy olmak isteyecek yaşı çoktan geçtim ama içimdeki vahşi batı aşkı, kovboylara duyduğum hayranlık hiçbir zaman bitmedi. Onlara ait ne varsa tükettim diyebilirim. Kostümler, filmler, oyunlar.. Oyunlar mı? Sanırım birkez daha düşünmem gerekecek. Zira karşımda vahşi batı temalı bir devam oyunu duruyor. E o zaman ne diyoruz? Adios amigos!
Bir avuç insanın neler yapabileceğini tahmin bile edemezsin!