Metin2 Private Serverler, Metin2 Private Serverlar
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol

 

 Left 4 Dead

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
NoNaMe
60.Seviye Üye
60.Seviye Üye
NoNaMe


Cinsiyet : Erkek
Nerden : izmir
Yaş : 32
Mesaj Sayısı : 3307
Başarı : 65160121
Rep Gücü : 15423

Left 4 Dead Empty
MesajKonu: Left 4 Dead   Left 4 Dead I_icon_minitime21/1/2010, 16:42

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]azı
oyun firmaları vardır bir yıl boyunca onlarca oyunu piyasaya sürerler
ve çoğu oyunları da unutulur gider. Bazı oyun firmaları vardır, onlar
ise bir veya iki yıl içerisinde sadece bir oyun piyasaya sürerler ama o
oyun yıllar geçse de unutulmaz ve defalarca oynansa bile ilk zamanki
zevki yine verir. Valve Software bu tanımlardan ikinci sınıfa giren bir
oyun firması, 1998'de piyasaya sürdüğü Half-Life oyunundan beri sürekli
kendisini geliştirdi ve abartmadan söylüyorum Steam platformu ile belki
de PC oyun sektörünü kurtaran firma oldu. Bu firmadan yeni bir oyun
geleceğini duyduğumda tabii ki de heyecanlandım, yeni oyunun lise
yıllarımda arkadaşlarımla okuldan kaçıp oynamaya gittiğimiz
Counter-Strike ile tek kişilik FPS oyunlarında çıtayı yükselten
Half-Life'ın bir karışımı olduğunu öğrendiğimde ise artık yerimde
duramaz olmuştum. Neyse ki sayılı zaman kolay geçti (Team Fortress 2
sağolsun) ve nihayet Left 4 Dead piyasaya sürüldü. Oyunun demosunu da
sayarsak oyunu 2.5 haftadır toplam 100 saat boyunca oynadım ve hala
daha da oynamak istiyorum. Zaman zaman bu yazıyı yazacağıma oyunu
oynamalıyım diyorum kendi kendime ama birinin bu yazıyı yazması gerekli
değil mi? Gelin Left 4 Dead'in sunduğu özelliklere ve oyunun amacının
ne olduğuna hep birlikte göz atalım.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Counter-Strike + Half-Life = Left 4 Dead

Left
4 Dead'i kısaca Counter-Strike ve Half-Life'ın karışımı olan bir Co-op
FPS oyunu olarak adlandırabiliriz. 4 kişilik grubunuzla 4 senaryo
boyunca çıkış noktasına üzerinize doğru koşuşturan yüzlerce zombiyi
(aslında bunlara yaşayan ölü demek daha doğru) öldürerek veya gerekirse
onlardan kaçarak ulaşmaya ve bulunduğunuz ortamdan kurtulmaya
çalışıyorsunuz. Yani oyunun aslında ahım şahım bir hikayesi bulunmuyor,
sonuçta çoklu oyunculu kısma odaklanmış bir oyun için hikayeye de gerek
yok. Sadece senaryoların ilk bölümlerinde kısaca bulunduğunuz durumu
gösteren sinematikler yer alıyor (sürekli tekrar edilebilen bir oyunda
çok fazla uzun süren sinematikler olsaydı oyun insanı bayabilirdi).
Çoklu oyuncu demişken Left 4 Dead'i tabii ki tek kişi olarak da
oynayabiliyorsunuz, buna yazının ilerleyen kısımlarında değineceğim.
Left 4 Dead'de seçebileceğiniz 4 tane insan karakteri bulunuyor. Zoe,
Francis, Bill ve Louis isimlerine sahip bu karakterlerden birini
seçerek oyuna başlayabiliyorsunuz. Karakterlerin arasında oynanış
açısından herhangi bir farklılık bulunmuyor, sadece konuşmaları,
kişilikleri ve görünüşleri farklı. Mesala Bill ilerlemiş yaşı nedeniyle
çok tecrübeli bir karakter ve takım lideri gibi davranıyor, Francis ise
tam bir serseriye benziyor, argo konuşuyor ve zaman zaman iğrenç
espriler yapıyor. İster arkadaşlarınızla oynayın ister tek başınıza
oynayın karakterler otomatik olarak duruma göre konuşabiliyorlar bu da
gerçekçiliği arttırıyor. Üzerinize zombi ordusu gelirken Louis'in
ettiği küfürler veya el bombası attığı zaman Zoe'nin haykırışları
gerçekten de duyulmaya değer. Oyunda 4 rakamının önemini vurgular gibi
yine 4 tane senaryo bulunuyor, bu senaryoların hepsi farklı mekanlarda
geçiyor. Bir senaryoda şehir arasında dolaşırken, bir senaryoda ise
ormanlarda zombilere karşı savaşıp kurtulmaya çalışıyorsunuz. Yani
senaryolardaki çeşitlilik bir hayli fazla. Her bir senaryoda 5 tane
20-25 dakikadan oluşan (sizin oynayışınıza göre bu zamanlar
değişebilir) bölümler bulunuyor (toplam 20 tane bölüm var), bu
bölümlerin hepsini bitirirseniz senaryo bitiyor ve başka senaryolara
yelken açıyorsunuz.The Dawn, The Death, The Fight To The Final Breath

Left
4 Dead'de sıradan zombilerin yanı sıra 4 adet özel zombi de (boss)
bulunuyor. "Hunter" adı verilen zombi çok çevik hareket ediyor ve zaman
zaman siz onu göremeden üzerinize atlıyor. Eğer üzerinize atlamasına
izin verirseniz tek yapabildiğiniz arkadaşlarınızı beklemek oluyor.
"Smoker" adı verilen zombinin ise nereden çıkacağı belli olmuyor 15
metreye kadar uzanan dili etrafınızı sarıyor, sizi kendisine çekiyor ve
etkisiz bırakıyor. Yine kurtulmak için arkadaşlarınızın yardımı
gerekiyor. "Boomer" ise şişmanlığı ve yavaş hareket etmesi ile
tanınıyor (yavaş ama zaman zaman görmek oldukça zor), eğer onu yanınıza
yaklaştırırsanız üzerinize kusuyor, üzeriniz kusmukla kaplanıyor ve
etrafı bir süreliğine göremiyorsunuz, ayrıca bu kusmuk zombilerin size
doğru saldırmalarını sağlıyor. "Boomer"'ı öldürdüğünüzde ise patlıyor o
yüzden onu vururken yakınında bulunmayın. "Tank" ise oyunda bulunan en
büyük yaratık olarak göze çarpıyor ve bana SiN Episodes!un sonlarındaki
büyük yaratığı andırıyor. "Tank"'ı öldürebilmeniz için vur kaç taktiği
uygulamanız gerekiyor, eğer zorluk seviyesi yüksekse bir vuruşu ile
size yere indirebiliyor ve yine yerden taşları söküp üzerinize
fırlatabiliyor. O yüzden dikkatli yaklaşmanızda fayda var. Özel zombi
sınıfına uygun görmediğim (zaten ilerde bahsedeceğim "Versus Mode"'da
da şeçilemeyen) "Witch" adlı bir zombi de oyunda bulunuyor. "Witch"'i
ağlayan bir kadın olarak tanımlayabiliriz. Ancak görünüşüne aldanmayın.
Öylece oturduğu yerde duruyor ve siz ona bulaşmazsanız veya tam gözünün
içine el feneri tutmazsanız size birşey yapmıyor. Bana kalırsa
"Witch"'e hiç bulaşmayın ve el fenerinizi kapatarak yanından sessizce
geçip gidin, ama eğer savaşmak istiyorsanız da çok dikkatli olun. Çünkü
çok ama çok güçlü ve hızlı, ayrıca attığı çığlıklarla sizleri moralman
çökertiyor. Ama kızdırdığınız "Witch" tarafından kovalanmanın tadı da
bir başka ve heyecanlı oluyor bu da aklınızda bulunsun.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Left 4 Dead tam anlamıyla bir takım oyunu ve oldukça da stratejik bir
oyun. Eğer bir bölümü geçmek istiyorsanız planlı olarak hareket etmeniz
ve takım arkadaşlarınıza yardım etmeniz gerekiyor. Eğer bir takım
arkadaşınız yaralıysa onu sağlık paketinizle veya ağrı kesici hap
vererek iyileştirebiliyorsunuz. Unutmayın ki bu bir takım oyunu hep
kendinizi düşünürseniz yenilmeye mahkum olursunuz. Yine sağlığınız az
seviyeye geldiği zaman yere düşüyorsunuz ve sadece tabancanızla (veya
tabancalarınızla) ateş etmek zorunda kalıyorsunuz, belirli bir süre
içerisinde takım arkadaşlarınızdan birinin sizi kurtarması gerekiyor
eğer kurtaramazsa ölüyorsunuz (öldüğünüzde takım arkadaşlarınızın
hareketlerini 3. şahıs perspektifinden izleyebiliyorsunuz) ve 1 dakika
sonra haritalara yerleştirilmiş olan özel noktalarda (odalarda)
canlanıyorsunuz. Bu noktalardan yine takım arkadaşlarınızın sizi
kurtarması gerekiyor yoksa oyuna dahil olamıyorsunuz. Eğer tüm takım
elemanları ölürse veya yere düşerse oyun bitiyor ve bölümün en başından
başlıyorsunuz. Şimdi bana tüm bölümü yeniden oynamak sıkar ama demeyin,
çünkü ilk defa bu oyunda yenilmeme rağmen zevk alabiliyorum. Hatta
oyunu oynadığınız arkadaşlarınız çok yakından tanıdığınız insanlarsa
demeyin keyfinize. Açıkçası oyunu gülmekten oynayamıyorsunuz bile, o
kadar eğlenceli ve komik sahnelerle karşılaşıyorsunuz ki ölmekten başka
yapacak birşey kalmıyor. Tam bölümü bitirecekken bir arkadaşınızın
üzerine "Hunter"'ın çullanmasını görmek insanı çok ama çok
eğlendiriyor. Unutmadan, takım arkadaşlarınız sizleri yere düştüğünüz
zaman 2 kez yerden kaldırabiliyorlar. 3.sünde ise etraf (görüşünüz)
siyah beyaz oluyor ve eğer sağlık paketi ile kendinizi
iyileştirmezseniz bir sonraki yere düşüşünüzde ölüyorsunuz. Ayrıca
yüksek zorluk seviyelerinde takım arkadaşlarınızı da vurabiliyorsunuz,
o yüzden nereye ateş ettiğinizi bilmenizde fayda var. En yüksek zorluk
seviyesinde ise oyun çok zorlaşıyor ama bir o kadar da eğlenceli bir
hale geliyor. Oyunda bulunan silahlar da çok gerçekçi bir şekilde
tasarlanmışlar ve çoğu da Counter-Strike'da kullandığımız silahlar.
Pompalı tüfekler, uziler, M16A3 otomatik tüfeği vb (bazı bölümlerde
kullanabildiğiniz yere monte edilmiş taramalı tüfekler de bulunuyor).
Bu silahların etkileri de sonra derece gerçekçi, bir zombiyi
vurduğunuzu hissediyorsunuz yani oyunda vuruş hissi son derece iyi.
Hatta F.E.A.R.'dan bu yana ilk kez bir oyunda vuruş hissi beni bu kadar
tatmin etti.

4 Senaryo, 4 İnsan, 4 Özel Zombi, 4 Parmak ve Left 4 Dead

Oyunun
belki de en büyük özelliği olan "AI Director"'e geldi sıra. "AI
Director" sayesinde oynadığınız her bir bölüm sizin oynayış biçiminize
göre yeniden ayarlanıyor, aynı filmlerdeki yönetmenlerin yaptığı gibi.
Mesala takım olarak tüm zombileri öldürerek ve sağlığınız hiç azalmadan
devam ediyorsanız üzerinize 100 tane zombi yollanıyor. Eğer kötü
oynuyorsanız ve sağlıklarınız da iyi değilse o zaman oyun buna göre
davranıyor ve üzerinize 20 tane zombi yolluyor. Bunun gibi bölümlerde
bulunan sağlık çantalarının, silahların, el bombalarının (adı "Pipe
Bomb" olarak geçiyor, çıkardığı sesle etrafta bulunan tüm zombileri
etrafında topluyor ve patlıyor), molotov kokteyllerinin, ağrı kesici
hapların, mermilerin, zombilerin, özel zombilerin yerleri her
oynadığınızda farklı oluyor. Bu da oyunun tekrardan oynanabilirliğini
çok arttırıyor. Ayrıca "AI Director"'ün yaptıkları bununla da kalmıyor,
müzikleri ve karakterlerin konuşmalarını da duruma göre ayarlayabiliyor
yani kendinizi bir korku filminin içerisinde hissediyorsunuz. Senaryo
modunun dışında oyunda "Versus Mode" isimli bir mod da bulunuyor. Bu
mod 4'e 4'lük takımlar arasında oynanıyor ve bir takım insanları
oynayıp şehirden kaçmaya çalışırken bir takım da özel zombiler olarak
onları öldürmeye çalışıyorlar (özel zombilerden "Witch" bu modda
seçilemiyor ne yazık ki) bu mod da en az senaryo modu kadar zevkli
anlar yaşatabiliyor. Zaten bu mod daha çok Counter-Strike'a benziyor.
Zombi olarak oynamak gerçekten de eğlenceli, karanlıkta rahatlıkla
avlarınızı görebiliyorsunuz. Duvarların arkasını bile görüyorsunuz,
sessizce avınızın üzerine atlamak insana haz veriyor. Senaryo modunu
önceden bahsettiğim gibi tek kişi olarak botlarla oynayabiliyorsunuz
("Versus Mode" botlarla oynanmıyor). Botların yapay zekası oldukça
gelişmiş sizleri iyileştirebiliyorlar, ağrı kesici hapları sizlerle
paylaşabiliyorlar ancak sizin hareket etmenizi bekliyorlar ve
komutlarınıza uymuyorlar. El bombası veya molotov kokteylleri
atamadıklarını da söylemeden geçemeyeceğim (tabii Valve Software bu
sorunları ilerde yamalarla düzeltebilir, o yüzden üzerinde durmaya çok
da gerek yok). Zombilerin yapay zekası da son derece başarılı bir
şekilde hazırlanmış, normalde çok yavaş ve kendi hallerinde duran
zombileri eğer kızdırırsanız üzerinize doğru sizden bir parça et
koparmak için son sürat koşuyorlar.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Tabii
oyundan gerçek zevki almak istiyorsanız ya İnternet üzerinden ya da LAN
üzerinden arkadaşlarınızla oynamanız gerekiyor. Valve Software bunun
için de çok iyi bir sistem geliştirmiş. Oyuna girdiğinizde oyunu
oynayan arkadaşlarınızı ana menü üzerinden görebiliyorsunuz ve direkt
onların oyunlarına dahil olabiliyorsunuz. Ayrıca oyunu kendi
bilgisayarınız üzerinden kurmanız da gerekmiyor İnternet'ten oynamak
için oyun direkt olarak o anda boş olan kiralık sunucuları (Dedicated
Server) arıyor ve boş bulduğunda oyunu onun üzerinden başlatıyor. Yani
diğer oyunlarda olduğu gibi modeminizin "NAT" ayarlarını yapmanız
gerekmiyor (tabii boş sunucu bulamazsanız veya isterseniz kendi
bilgisayarınız üzerinden kurabiliyorsunuz). Ayrıca İnternet veya LAN
üzerinden oynarken eğer oyunu çok oynamışsanız, ara vermek istiyorsanız
ama arkadaşlarınızı da yüz üstü bırakmak istemiyorsanız karakterinizi
bot kontrolüne bırakabiliyorsunuz ve işinizi halledince bir tuşla yine
karakterinizin kontrolünü ele alabiliyorsunuz. Çok kullanışlı ve iyi
düşünülmüş bir özellik. Aynı zamanda oyunu oynarken her ne kadar şablon
komutlarla veya yazıyla ne demek istediğinizi anlatabilseniz de sesli
olarak konuşmak daha mantıklı oluyor. Hemen bir zombiyi gördüğünüzde
bağırarak arkadaşlarınıza haber verebiliyorsunuz. Eray arkanda "Hunter"
var diye yüz kere bağırmama rağmen Eray'ın ölmesini de anlamış değilim
gerçi. Left 4 Dead'de aynı Valve Software'in The Orange Box'ında olduğu
gibi ödüller de (Achievements) bulunuyor (hem de tam 51 tane). Belirli
görevleri yapınca bunları kazanıyorsunuz ve Steam Community'de tüm
arkadaşlarınıza hava atabiliyorsunuz. Half-Life 2: Lost Coast'tan bu
yana çıkan tüm Valve Software oyunlarında bulunan yapımcıların oyunu
nasıl yaptıklarına dair konuşmalarını içeren "Commentary" modu bu
oyunda da bulunuyor.We Hunt You Down Without Mercy

Oyunun özelliklerinden ve oynanışından bahsettiğimize göre sıra geldi
teknik özellikleri hakkında konuşmaya. Öncellikle şunu belirtmek
istiyorum; Left 4 Dead'in grafikleri öyle CrySis veya FarCry 2 kadar
ahım şahım değil ve oyun Valve Software'in diğer oyunlarında da
kullandığı gibi Source grafik motorunu kullanıyor. Ha grafiklerin bir
CrySis veya FarCry 2 kadar iyi olmaması kötü bir olay diye mi
sorarsanız, size net olarak "kesinlikle hayır" cevabını
yapıştırıveririm. Çünkü bu kadar etkileşimli olan bir oyuna Source
motoru çok yakışmış, hatta abartarak söylemek gerekirse Source motoru
bu oyun için yaratılmış sanki. Grafikler Valve Sofware'in bir önceki
oyunları olan Portal ve Half-Life 2: Episode Two'ya göre geliştirilmiş,
oyunun aslında bir hedefi de karanlık ortamlar ve korkutmak olduğu için
gölge sistemi yeniden tasarlanmış. Anlayacağınız üzere artık Source
motoru da oldukça gerçekçi gölgeler yaratabiliyor. Grafiklerden en çok
beğendiğim ise karakter animasyonları oldu, hem çok gerçekçi hareket
ediyorlar hem de modellemeleri çok başarılı bir şekilde yapılmış. Tabii
bunda her karakter ve zombi için kullanılan "Motion Capture" tekniğinin
etkisi çok büyük. Bir zombi size doğru koşarken sizin vuruş şiddetinize
göre savruluyor veya sendeliyor, kafası parçalanabiliyor, bacakları ve
kolları kopabiliyor (kanlar duvarlara da sıçrıyor), bunları ekranda
görmek de size önceden de söylediğim gibi bir filmin içindeymişsiniz
izlemini uyandırıyor. Oyunun sistem ihtiyaçları da oldukça düşük
tutulmuş ve Valve Software herşeyde olduğu gibi optimizasyon üzerinde
de çok çalışmış. 3 veya 4 yıllık eski bilgisayarlarınızda bile bazı
efektleri kapatarak oyunu akıcı bir şekilde oynayabilirsiniz. Üzerinize
50 zombinin geldiği bir oyunda (çoğunun modellemesi de farklı) sistem
ihtiyaçlarının bu kadar düşük olması insanı duygulandırıyor. Half-Life
2: Episode Two'da gölgeleri en yüksek ayara getirdiğinizde zaman zaman
gereksiz yere yavaşlamalar oluyordu, Left 4 Dead'de bu sorun da
giderilmiş. Çevre tasarımları, silah modellemeleri, patlama efektleri
ve fizik etkileşimleri de son derecede gerçekçi gözüküyor. Bir benzin
istasyonunu patlattığınızda oluşan görüntüyü izlemek insana
unutamayacağı keyifler veriyor. Kısacası grafikler tam olması gerektiği
gibi, atmosferi zenginleştiriyorlar ve sizi oyunun içine çekiyor. Left
4 Dead'in yeni sistemler için çok çekirdek işlemcilere de tam destek
verdiğini belirtmeden geçmek istemiyorum. Yani Left 4 Dead, hangi
sisteme sahip olursanız olun sisteminizi tam verimle kullanmasını iyi
biliyor. Valve Software'in bu oyunla birlikte "Steam Cloud" sistemini
de devreye soktuğunu hatırlatmak istiyorum, bu sistemle oyunun içindeki
ayarlarınız sunucularda saklanıyor yani hangi bilgisayardan oyuna
girerseniz girin ayarlarınız saklanıyor ve bir daha ayar yapmakla zaman
kaybetmiyorsunuz.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Geldik oyunun en can alıcı kısmına, yani seslerine ve müziklerine.
Oyunun bir filmin içindeymişsiniz hissi uyandırdığını söylemiştim. Buna
katkı sağlayan bir diğer etmen de sesler ve müzikler oluyor. Ses
efektleri oldukça kaliteli ve gerçekçi olarak hazırlanmışlar.
Silahların sesleri tam olması gerektiği gibi tok ve gür çıkıyor.
Karakterlerin seslendirmeleri de yine profesyonel sanatçılar tarafından
yapılmışlar ve içlerinde bulundukları ortamı gayet güzel yansıtıyorlar.
Yani takım arkadaşlarınızdan biri öldüğü zaman konuştukları zaman
gerçekten de üzüldüklerini ve korktuklarını anlayabiliyorsunuz.
Zombilerin sesleri de oldukça ürkütücü, bir "Witch"'in ağlama sesini
veya "Hunter"'ın hırıltılarını çok uzaklardan duyabiliyorsunuz bu da
sizi oldukça geriyor. Müzikler ise yine "AI Director" sayesinde
bulunduğunuz ortama göre aynı filmlerdeki gibi değişiyor. Örneğin
zombiler üzerinize doğru koşarken hareketli bir müzik çalarken, takım
arkadaşlarınızdan birini kaybettiğinizde veya öldüğünüzde hüzünlü bir
müzik çalıyor. "Witch"'e yaklaşırken çalan müzik de çok güzel, insanı
oldukça heyecanlandırıyor. 5.1 ses sistemine sahipseniz bu oyunu tüm
sesleri ve müzikleri son seviyeye getirerek oynayın ve içinde sizin de
oynadığınız filmin tadını çıkarın.I Kissed A Witch And I Liked It
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

İnanın
bu yazıyı bile çok zor yazıyorum, içimden bir ses oyuna geri dönmem
için bana yalvarıyor (yok ses içimden gelmiyormuş, Eray çağırıyormuş
beni birlikte oynayalım diye). Artık söylemekten yoruldum ancak Valve
Software yine bir şahaser yaratmış. Counter-Strike'ın mükemmel çoklu
oyuncu özelliği, Half-Life'ın daha önce hiçbir oyunda rastlanmamış
derecede güzel olan tek kişilik deneyimi tek bir oyunda toplanmış ve
Co-Op özellikleriyle Left 4 Dead ortaya çıkmış. "AI Director" ile her
oynadığınızda farklı şeyler olması ile, çok zevkli olan "Versus Mode"
ile ve Valve Software'in aynı Team Fortress 2 gibi bu oyuna da ilerde
yeni içerikler (senaryolar, haritalar) ekleyeceğini varsayarak Left 4
Dead'i aylarca hatta yıllarca sıkılmadan oynayacağınızı garanti
edebilirim. Ufak tefek yapay zeka hatalarını (botların yapay zekasından
bahsediyorum; aslında bu hata bile sayılmaz çünkü oyun çoklu oyunculu
oynanmak için hazırlanmış) ve zaman zaman sunucu problemleri yaşamanızı
saymazsak oyunun tamamiyle kusursuz. Left 4 Dead paranızın her kuruşunu
hak ediyor, oyun yağmuruna tutulduğumuz bu günlerde eğer hangi oyunu
alacağım diye kararsız kaldıysanız mutlaka bana kulak asın ve Left 4
Dead'i arşivinize katın. Daha önce hiçbir oyunda yaşamadığınız bir
deneyim yaşayacaksınız ve oyunun başından kalkamayacaksınız. Tabii
sınavlarınız veya önemli işleriniz olduğu zaman bu oyuna bulaşmanızı
tavsiye etmiyorum, çünkü zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Valve
Software'e de kurulduğu dönemden bu yana çizgisini bozmadığı; aksine
her oyununda çizgiyi bir üst noktaya taşıdığı için bir kez daha
teşekkürlerimi sunuyorum ve zombilerin kafalarını uçurmak için Left 4
Dead'e geri dönüyorum. Oyun oynayacağım diye kendi hayatınızı
unutmayın. Herkese iyi oyunlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.vipfreepremium.com
LegendTiger
27.Seviye Üye
27.Seviye Üye
LegendTiger


Cinsiyet : Erkek
Nerden : çorum
Mesaj Sayısı : 666
Başarı : 5470425
Rep Gücü : 220

Left 4 Dead Empty
MesajKonu: Geri: Left 4 Dead   Left 4 Dead I_icon_minitime21/1/2010, 17:36

Güzel Paylaşım Sağol Arkadaşım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Left 4 Dead
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dead Space
» Left 4 DeaD
» Left 4 Dead
» Left 4 Dead 2 - 2009
» Left 4 dead hile ve tanitim

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Metin2 Private Serverler, Metin2 Private Serverlar :: Bilgisayar Oyunları Forumu :: Oyun Tanıtımları-
Buraya geçin: